Kız Bebek Ismi : Türkce Kiz Isimleri, Nadir Kiz Isimler, Kürtce Kiz Isimleri

kız bebek isimleri, türkçe kız isimleri, nadir kız isimleri, kürtçe kız isimleri, türkçe kız isimleri, güzel kız isimleri tek bir yerde, üstelik tek tıkla kopyalayın.

A'dan Z'ye bütün kız isimleri ile ilgili listemiz devam etmektedir
A B C D E F G H I J K L M N O P R S T U V Y Z Ç İ Ö Ş Ü

‘İ’ İle Başlayan Kız Bebek İsimleri ve Anlamları

İclal: Azamet, büyüklük, ağırlama, ikram
İçil: Kıyıdan içerde bulunan il.
İçim: Bir yudumda içilecek miktar; bir şey içilirken alınan tat ; çok güzel çok alımlı, çok çekici anlamında da kullanılır.
İçli: Kolay duygulanıp incinen, içlenme huyu olan, duygulu kişidir.
İçten: Gönülden, cana yakın, candan
İdil: Kır yaşamını anlatan kısa şiir ya da yazı
İdilsu: Su için yazılmış şarkı ya da şiirdir.
İdlal: Naz etme, aşırı nazlanma.
İfakat: İyileşme, iyi olma.
İffet: Temizlik, namuslu olmak anlamını taşır.
İhmirar: Kızarma, kızıllık anlamındadır.
İkbal: Baht açıklığı, işlerin doğru gitmesi, gelecek anlamındadır.
İklim: Bir ülke ya da bölgenin ortalama hava durumunu belirleyen meteorolojik olayların tümü.
İklima: Hz. Adem’in ilk kız çocuğu, dünyaya gelen en güzel 3 kadından biridir diye rivayet edilir.
İkra: Hz. Muhammed (S.A.V) inen ilk Vahiy: “Oku” anlamına geliyor.
İkram: Sunma.
İkranur: Her şeye Rabbin ismi ile başlayan, nurlu insan.
İkrasu: Berrak akan su, temiz ve saf. İkra+Su
İksir: Eskiden hayatı ölümsüzleştirmek, madenleri altına çevirmek gibi olağanüstü etkileri olduğuna inanılan sıvı. 2. İç ferahlatıcı ilaç veya içki. 3. Aşk ilham eden büyülü içki.
İlaf: Bu isim, Kureyş Suresi’nde yer alır. Bir şeyleri birleştirmek, sevmek, uzlaşmak, anlaşmak anlamına gelir.
İlarya: Gümüş balığının küçüğüdür.
İlay: Ülkenin en güzeli.
İlayda: Su perisi
İlbüke: İlbey hanımı, seçkin hanım
İlcan: Ülkenin canı, sevdiği
İlçim: Elçilik görevi.
İlçin: İlde olan, ülke için yaşamak.
İldem: Pişmanlık duyan
İlden: Üzgün
İldeniz: Ülkenin denizi
İlenay: Gülen ay.
İley: Huzur, yön, taraf
İlgi: İki şey arasındaki bağıntı, bağ, ilişki; bir şeye karşı duyulan bilme isteği
İlgin: Yabancı, gurbette yaşayan
İlginay: Gurbette yaşayan güzel.
İlgün: Ülke güneşi, başkaları, yabancılar
İlgür: Gelişkin, güçlü.
İlim: Bilim
İlisu: Sulak yer, hareketli yer.
İlkay: Ayın ilk hali
İlkbahar: Bahar mevsimi
İlkcan: Genellikle ailenin ilk doğan çocuğuna verilen bir ad) ilk sevgili
İlke: Temel alınan düşünce, kural
İlkgül: (ailede ilk doğan kız çocuğuna konur) güllerin ilki, ilk gelen gül
İlkgüz: Eylül ayı
İlkim: İlk çocuklara verilen addır. Benim ilk olanım anlamındadır.
İlkin: Önce, öncelikle
İlknaz: İlk doğan kız çocuklarına verilen isimdir. İlk yapılan naz gibi, çok nazlı gibi anlamları vardır.
İlknur: İlk nur, İlk gelen ışık
İlksal: İlk çocuk olmasıyla övünülen.
İlksay: İlk olmasıyla özen gösterilen.
İlksel: (ilk çocuk ya da ikizlerden ilk doğan için) ilk gelen sel
İlksen: Önce sen anlamında
İlksev: İlk önce sevilen.
İlkşan: İlk göz ağrısı.
İlkşen: İlk önce sevinen.
İlkut: Yurdun için savaş.
İlkyaz: Bahar sonu, Yaz başlangıcı
İlkyel: Hafif esinti.
İlma: Parlama, belirme, işaret etme
İlmiye: İlme ait, ilme mensup anlamındadır.
İlnur: Ülkenin, çevrenin ışığı.
İlsel: İlle ilişkili, yurtla ilişkili
İlser: Yurdu için baş veren.
İlsu: Ülkenin suyu, bereketi
İltaç: Yurdunu taçlandır, onurlandır.
İlter: Yurdu koruyan, yurtsever
İlterim: Yurdunu koruyan.’
İlya: İnsan anatolojisinde böğür anlamındadır.
İmbat: Yazın, gündüz denizden karaya doğru esen mevsim rüzgarı, deniz yeli.
İmece: Elbirliği ile yapılan çalışma.
İmer: Zengin, varlıklı
İmge: Düş, hayal, görüntü, tasarım
İmgen: Düşleyen
İmran: Evine bağlı, evcimen anlamında
İmren: İmrenmek fiilinden, görünen şeyi edinme isteği
İnal: Kendisine inanılan kimsedir.
İnanç: İnanılan şey
İnce: İnce yapılı; kalınlığı az olan; düşünce, davranış bakımından incelik gösteren
İnci: İstiridyede oluşan küçük değerli süs tanesi
İncidil: Değerli sözler söyleyen.
İncifem: İnci gibi güzel olan.
İncigül: İnci tanesi ve gül gibi güzel
İncila: Işık, parlaklık
İncilay: Ay’ın ince olduğu hali.
İncili: Değerli.
İncinur: İnci gibi ışıklı, parlak
İncisel: Coşkulu ışık.
İnciser: En güzel inci.
İncisoy: İnci gibi bir soydan gelen.
İndira: Girişim. 2. Önegeçme.
İnsel: İnsani, insana yakışan.
İnşirah: 1. Açıklık, ferahlık, rahatlık. 2. Kur'an-I Kerim'de bir sure.
İpar: Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen çiçek
İpek: İpek böceği kozası çözülerek çıkarılan ince parlak tel
İpekel: İpek gibi yumuşak el
İpekten: İpek gibi, ipekten yapılmış; teni çok güzel olan, ipek tenli
İrade: istek, dilek. 2. Buyruk. 3. Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü.
İrem: Kuran’ da geçen sahte cennet / Şam ya da Yemende bulunduğu ileri sürülen eski ünlü bahçe
İremsu: Cennet bahçesi.
İren: Özgür, serbest
İrgün: Günün çok erken zamanı
İris: Göz bebeği
İrman: Arzu, istek. 2. Davetsiz gelen misafir.
İrva: Suya kandırmak, bolca sulamak.
İrza: Gönlünü hoş etme, gönül alma.
İslim: 1. Çin işine benzer şekilde yapılmış bir tür süs, bezek. 2. Buhar.
İsmet: 1. Masumluk, günahsızlık, temizlik. 2. Haramdan çekinme, namus.
İsmiay: Adıda kendi gibi güzel olan
İsmican: içten olması temenni edilen.
İsmigül: Gül gibi güzel olması temenni edilen.
İsmihan: Hükümdar ismi.
İsminaz: Nazlı, adı nazdan gelen.
İsminur: Nur gibi ışık saçması temenni edilen.
İsmişan: Adı gibi şanlı, şöhretli olması temenni edilen.
İsmişen: Adı gibi neşeli olması temenni edilen.
İsna: Övme, şükretme, değer, yükseltme.
İsra: Gece yürüyüşü. Geceleyin yürütme, gönderme, bir yerden bir yere ışınlama. Hz. Muhammed’ in Miraç gecesinde yaşadığı özel hal.
İstek: Bir şeye duyulan içsel eğilim; birinden yerine getirilmesi istenilen şey
İstem: İrade, arzu.
İstemihan: İradeli, arzulu, yönetici.
İşcen: Çok çalışkan, çalışmayı işi seven
İşkar: Emekçi, işçi.
İşve: Naz, eda.
İşvebaz: Naz edici, kırıtkan, cilveli.
İşvekar: Nazlı, cilveli.
İşvel: Nazlı, cilveli.
İtibar: Saygı, önem, onur, şeref.
İyem: İyilik, güzellik
İyimser: İyi şeyler düşünen, her konuda, kötü şeyleri düşünmeksizin umutlu olan, herşeyi iyi yönüyle gören manasındadır.
İzabel: Dişi, kadın. İsabella isminin bir başka yazılış halidir. Yabancı isimdir.
İzan: Anlayış, kavrayış, akıl, terbiye.
İzel: İz + El /El izi anlamında
İzem: Büyüklük, ululuk
İzgen: İzi geniş
İzgi: İyi, güzel, akıllı, adaletli
İzgül: Gül izi.
İzgün: Gün izi.
İzim: Önceden bulunduğum yerde bıraktığım belirti anlamında
İzlem: Gözlem, izlemek eylemidir.

ღƪ(ˆ◡ˆ)ʃ♡ That's all we have ♡ƪ(ˆ◡ˆ)ʃ♪

Error Contact:[email protected]